Invest News DetailTürkiye - Türk Eğitim Derneği (TED) tarafından düzenlenen Uluslararası Eğitim Forumu’nun kapanışında konuşan Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Avrupa Birliği konusunda net mesajlar verdi. Babacan, Türkiye'nin şu anda AB'ye sadece aday olmadığını, aynı zamanda katılımcı bir ülke olduğunun altını çizdi. 3 Ekim 2005'te başlayan müzakere sürecinin pek çok kamu kuruluşunun ve çok sayıda sivil toplum örgütünün yoğun çalışmasıyla devam ettiğini ifade eden Babacan,"Son beş ayda Ankara ve Brüksel'de farklı fasıllardaki çalışmaları ilerletmek amacıyla 229 toplantı yapıldı. Aynı süre zarfında devlet başkanı, hükümet başkanı ve bakan seviyesinde AB ülkelerine 46 ziyaret gerçekleştirildi. Artık AB süreci Türkiye'nin günlük çalışmasının, hayatının bir parçası" dedi. “Nereden nereye geldik. Temel hak ve özgürlükler konusunda standardımız, Kopenhag kriterleridir. Özgürlüklerin doyasıya yaşanması, bütün vatandaşlarımızın istisnasız vatandaş olmanın verdiği haklardan sonuna kadar yararlanması, reform sürecimizin en temel unsurlarından biridir” diyen Babacan “2002'nin Türkiye'siyle bugünün Türkiye'si arasında büyük farklar var” diye konuştu. Dışişleri Bakanı “2004'ten sonra reformlar derinleştirilmeye başladı. Halen bu sürecin içindeyiz. Bugüne dek resmen 6 fasıl açıldı. Ancak bizim için fasıl açma ya da kapatma, AB'ye yeni üye olan 12 ülkeyle karşılaştırıldığında çok farklı. Maalesef bizim fasılların açılması ya da kapanması, AB'deki genel siyasi iklimle belirleniyor. Teknik konularda ne kadar ilerlediğimize bakılmıyor. Aslında 5-6 fasıl daha hemen açılmaya hazır. AB Komisyonu tarafından da bütün üye ülkelere rapor edilmiş durumda. Ancak kimi zaman farklı ülkelerin farklı yaklaşımları bu fasıllar önünde engel teşkil edebiliyor” dedi. Babacan “Biz, 2007'nin başında AB'deki genel siyasi iklim ne olursa olsun, iç reform sürecinin devam ettirilmesine karar verdik. AB ne kadar hazır? Bizim kaybedecek vaktimiz yok. 27 ülkeden bir tanesinin keyfi yerinde değil diye süreci yavaşlatamayız. 2013 yılı itibarıyla Türkiye 'ben hazırım’ diyecek. O gün itibariyle AB, Türkiye için ne kadar hazır, onu hep beraber göreceğiz. Türkiye'nin tam üyeliği, 21. yüzyılın en önemli küresel barış projelerinden birisidir. AB ne kadar içine kapanırsa, o kadar gücünü kaybedecektir. Biz Türkiye'nin AB sürecini sadece 28., 29. ülkenin üye olmasından ibaret görmüyoruz. Kimsenin de böyle görmemesi gerekir” ifadelerini kullandı.