Invest News DetailHürriyet - Hükümetin otomotivde cari açıkla mücadeleyi dikkate alarak hazırladığı teşvikler, uluslararası firmaların yatırım kararlarında etkili olacak. 2008 yılında Türkiye’de B sınıfı sedan bir model üretimi için düğmeye basan ancak küresel kriz nedeniyle bu modeli yeni yatırım yerine kapasitesi düşen İspanya fabrikasına kaydıran Fransız PSA (Peugeot-Citroen) Grubu, hızla büyüyen Türkiye’yi yeniden yatırım radarına aldı. Türkiye’yi 1 Ocak 2012 tarihi itibarıyla Akdeniz bölgesinden Brezilya, Rusya, Çin, Hindistan (BRIC) gibi hızla büyüyen uluslararası pazarlar arasına alan Peugeot’nun yeni Türkiye Genel Müdürü Marc Bergeretti, “2012 yılında hükümetin çıkaracağı teşviklere bakıp Türkiye için yeni bir program ve yatırım belirleme durumu söz konusu. Çünkü Türkiye artık görülmeyecek bir pazar değil” dedi. PSA Grubu’nun Türkiye’de Tofaş fabrikasında 70.000 (Bipper+Nemo), Karsan fabrikasında ise 20.000 (Partner) olmak üzere yılda 90.000 adetlik araç ürettiğini hatırlatan Bergeretti, buna rağmen yerli oto imajına sahip olamamanın sıkıntısını çektiklerini söyledi. Fransa’da genel merkezin Türkiye pazarında yerli üretimin satışlara etkisini izlediğini ve bunu çok net gördüklerini vurgulayan Bergeretti, şöyle konuştu: “Zaten bu sebeple B sınıfındaki sedan aracın Türkiye’de üretilmesi konusu belli bir aşamaya kadar ilerlemişti. Tam o sırada Avrupa’da kriz patlak verince bu proje rafa kalkmış, dondurucuya konmuştu. Ama Avrupa’daki üretim tesislerinin kapasiteleri yetersiz hale gelirse o zaman önerilecek ülkeler listesinde Türkiye ilk sırada yer alıyor. Ama bugün ithal markalara karşı hükümetin tedbirler aldığını, yerli üretimi desteklemek için çeşitli teşvikleri devreye alacağını duyuyoruz. Bizim durumumuz sadece ithalat yapanlardan biraz farklı. PSA Grubu olarak hem yılda 90.000 adet araç üretiyoruz, hem de Türkiye’den yılda 90 milyon avroluk parça alımı yapıyoruz. Bunların hepsi Fransa’nın Türkiye’nin farkında olduğunun önemli işaretleri.” Türkiye’nin konumu ve yaşanan gerçekler PSA Grubu’nun en üst düzeyinde takip ediliyor, alınacak karar tüm bunlar dikkate alınarak verilecektir. Zaten sadece Türkiye olarak düşünmemek lazım. Türkiye’nin Akdeniz havzasında da farklı bir konumu var. Ben Cezayir’den geliyorum, Türk mallarının 10 yıl önceki imajı ile şimdiki imajı bambaşka. Türkiye’de üretilen modeller kaliteleri ile ön plana çıkıyor. Sonuçta Peugeot Türkiye pazarına verdiği önemi aldığı yeni bölge ile gösteriyor ve bekleme sürecinde. Pazarı takip ediyor, gelişmelere bağlı olarak planlarını değiştirecek.”