Referans - Türkiye'nin son dönemde komşu ülkelerle kurduğu iyi ilişkilerin, ekonomik krizin ardından yeniden yapılanma çağrıları yükselen Avrupa Birliği'ne (AB) girişte önemli bir rol oynayabileceği belirtiliyor. Uzmanlar, gelecek on yılı kaybetmemek İçin yaşadıklarından ders alarak farklı bir ekonomiye geçiş yapacak olan 27 başlı devin (AB) 2020 stratejisi yazılırken, Türkiye'nin komşu pazarlar kozunu sunma konusunda adımlarını acilen atması gerektiğini söylüyor.
İktisadi Kalkınma Vakfı Başkanı Haluk Kabaalioğlu, Türkiye'nin bölgesinde Orta Doğu ve Orta Asya ile olan ilişkileri geliştirmesinin AB tam üyeliğine giden yolda elindeki kartları güçlendirmesini sağlayacağını ifade etti. Zamanında İspanya'nın birliğe girmeden önce, "Elimde Güney Amerika ve Portekiz pazarları var, sana bu pazarların kapılarını açarım" diyerek önemli bir koz elde ettiğini hatırlatan Kabaalioğlu, "Nasıl ki İspanya birliğe girmeden önce, 'Size Güney Amerika pazarını getiriyorum' dediyse, Türkiye de benzer koşullar sunabilir. Bu kozu dikkatli kullanmalıyız" dedi ve ekledi: "AB, yeniden yapılanma sürecinde Türkiye'yi farklı bir çerçeveden değerlendirecek. Ülkeler arasında vizelerin kaldırılması, imzalanan serbest ticaret anlaşmaları AB nezdinde çok önemli."
TÜSİAD Brüksel Temsilcisi Bahadır Kaleağası ise, AB'nin küresel düzlemde rolünü değiştirmeye başladığını belirterek, "İki süreç birbirini doğrudan etkiliyor. Türkiye'nin yakın çevresiyle ilişkileri ne kadar iyiyse AB nezdindeki gücü o denli artıyor" dedi.
AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barrosso, geçen hafta AB komiserlerine yaptığı sunumda, "Kriz 20 yılda biriktirdiğimizi iki yılda götürdü" diyerek yeniden yapılanma çağrısı yapmıştı. Siyaset Analisti Amanda Paul de, 10 Ocak tarihli makalesinde, Türkiye'nin önündeki süreci şu sözlerle değerlendirmişti: "Küresel mali kriz, birçok AB bankasının çöküşüne sahne olurken, Türkiye'de tek bir banka bile para kaybetmedi. Türkiye'ye 10-15 yıl verilmesi durumunda, ülkenin AB bütçesine yük olacağı korkuları ortadan kalkacaktır. Türkiye, AB'nin ekonomisini ciddi oranda kalkındırıp yönlendirecek potansiyele sahip. AB'ye akan milyonlarca Türke dair yaygın korkuların aksine, Türkiye AB'li işçiler için cazip bir mekan haline gelebilir. "